2008 MALÎ YILI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇE
KANUNU TASARISI İLE 2006 MALÎ YILI MERKEZİ YÖNETİM KESİNHESAP KANUNU
TASARISI’NIN PLAN VE BÜTÇE
KOMİSYONU GÖRÜŞME
TUTANAKLARI
BAŞKAN: Sait AÇBA (Afyonkarahisar)
BAŞKANVEKİLİ: Mehmet Altan KARAPAŞAOĞLU (Bursa)
SÖZCÜ: Hasan Fehmi KİNAY(Kütahya)
KÂTİP: Süreyya Sadi BİLGİÇ (Isparta)
15.11.2007
Sayın Badak.
SADIK BADAK (Antalya) – Teşekkür ederim.
Sayın Başkanım, Sayın Bakanım, Plan Bütçe Komisyonunun saygıdeğer üyeleri, sayın bürokratlar, sayın basın mensupları; sözlerime başlarken hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Öncelikle, İçişleri Bakanlığı personelinin, polis personelinin, yüzde 69’u oranında yüksekokul ve üniversite mezunu olarak geliştirilmesinin son derece önemine işaret etmek istiyorum ve arkasından, MERNİS projesinin tamamlanmasını ve KÖYDES ve BELDES projelerinin başarısını burada tekrar dile getirmek istiyorum. Sayın Bakanımızın şahsında, bütün İçişleri Bakanlığı teşkilatına teşekkürlerimi ifade etmek istiyorum. Tabii ki bu KÖYDES ve BELDES projelerinin başarısında, Bakanlıkta mevcut olan disiplinli takip ve uygulamanın büyük rolü olduğu kanaatindeyim. Bu başarının devamını diliyorum.
Temas edildi, ülkemiz son yıllarda ideolojik bir saldırının, özellikle Güneydoğu Bölgemizde ideolojik bir saldırının hedefi hâline gelmiş bulunuyor. 1984 yılından beri bu ideolojik saldırılar silahlı hâle dönüştü. Biliyorsunuz, ideolojik süreçlerde iki aşama olduğu kabul edilir, teorik aşama ve pratik aşama. Biz sonuçları itibarıyla bugün pratik aşamayı görüyoruz. Bu pratik aşamanın ülkemizde yarattığı problemlerin maddi bakımdan 300 milyar dolarları geçtiği ifade ediliyor, sosyal, siyasal ve iktisadi, başka yönlerdeki problemlerin derinliğini hepimiz yaşıyoruz.
Hatırımıza bir de bunun teorik döneminin ne olduğu geliyor. Doğrusu, benim seçmenlerim arasında zaman zaman bu konuşuluyor ve ifade ediliyor, 1965 ile 1985 arasında bu ideolojik saldırının teorik dönemi yapıldı. Sadece sorumluların tespiti açısından, ülkemizin bugün yaşadığı bu kadar büyük ideolojik saldırının birinci döneminin sorumluları kimlerdi? O dönemdeki üst düzey yöneticiler, bu ideolojik hazırlık döneminde kendilerine gelen raporlarda ne gibi uygulamalar öngördüler, bunların sonuçları ne oldu? Bunun köklü devletimizin geleceği açısından, idari hayatımızın tarihî tespiti açısından da önem arz ettiği kanaatimdeyim. Bu, Bakanlığın personelinin yaptığı doktora çalışmalarında bir doktora tezi olabileceği gibi, Bakanlığın münhasıran 1965-1985 dönemindeki bu ideolojik hazırlık döneminin safhalarını, üst düzey idari veya siyasi yetkililerin bu hazırlıklarda ne gibi tedbirler aldıklarının veya görevlerinde ihmalleri olup olmadığının tespit edilmesini önemle temenni ediyorum.
Örneğin, bizim yöremizde seçmenlerimiz arasında dolaşan bir söylem var. O yıllarda, 1965’li yıllarda, Millî Eğitim Bakanlığı, ülkemizdeki İngilizce öğretmen açığını giderebilmek için yurt dışından bazı ülkelerden İngilizce öğretmenleri getirdiği, bu İngilizce öğretmenlerinin görevleri boyunca tatil zamanlarında Güneydoğu Bölgesine gidip çeşitli ideolojik çalışmalar yaptığı söyleniyor. Bunların doğru olup olmadığını elbette Bakanlığın yapacağı çalışmalardan öğrenebileceğiz.
Biliyoruz ki, ideolojik çalışmalarla, bir ailenin yetişmiş fertlerine bile üç-beş ay gibi, üç-beş yıl gibi kısa bir zaman dilimi içerisinde ailesine tamamen düşman olan fertler meydana getirilebilmektedir. Bunun yüzlerce, binlerce örneğini yaşamaktayız. Bu bölgede aile büyüklerinin de görevi, kendi fertlerini bu gibi zararlı ideolojik faaliyetlerden uzak tutmak, gerekli tedbirleri almaktır.
Bu itibarla, 1965-1985 döneminde, varsa bu gibi ideolojik hazırlık dönemlerinde devletimizin büyüklerinin, en tepe noktadaki yetkili ve sorumluluk taşıyan kişilerin ne gibi tedbirler aldıklarını doğrusu öğrenmek istiyoruz.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) – O öğretmenleri Millî Eğitim Bakanlığı mı getirmiş?
SADIK BADAK (Devamla) – Efendim, böyle bir söz var, Millî Eğitim Bakanlığının yaptığı ikili anlaşmalarla geldiği söyleniyor.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) – O zaman Millî Eğitim Bakanına soracaksınız. Güneydoğu halkı da hoş geldin diyordu onlara…
SADIK BADAK (Devamla) – İkinci husus: İki yıl önce güzel bir çalışmayla çıkarılan Kalkınma Ajansları Kanunu’nda bir husus var. Malumunuz, kalkınma ajansları, iki-üç ilimizi ekonomik anlamda planlamak üzere havza yönetimine kavuşturmayı ve altyapıların ortak planlanarak verimliliği artırmayı amaçlıyor. Fakat orada Kalkınma Ajansları Başkanının o havza sınırına giren valiler arasında yönetiminin her yıl dönüşümlü olarak takip edilmesini öngörüyor. Bunun, yatırımların planlanmasında ve verimliliğinde azalmaya yol açacağı kanaatindeyim. Malum, planlamalar en önemli altyapı kabul edilir ve yönetimde süreklilik, verimliliğin gelişmesi ve takibi için önem arz eder. Burada önerimiz, dönüşümlü başkanlık değil, o havzada uygun olan ilin koordinatör il olarak tayin edilmesidir. Hususun, ilgili komisyonlarda tekrar değerlendirilmesini temenni ederim.
Bu düşüncelerle, İçişleri Bakanlığımız ve bağlı kuruluşların 2008 yılı bütçesinin hayırlı olmasını temenni ediyorum, teşekkür ediyorum.
BAŞKAN – Teşekkür ediyoruz Sayın Badak.