2011 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı ile 2009 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı Plan ve Bütçe Komisyonu Görüşme Tutanakları
– ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANLIĞI
– Mesleki Yeterlilik Kurumu
– BAYINDIRLIK VE İSKAN BAKANLIĞI
– Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü
12.11.2010
İKİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 13.24
BAŞKAN: Mehmet Mustafa AÇIKALIN (Sivas)
BAŞKAN VEKİLİ: Recai BERBER (Manisa)
SÖZCÜ: Hasan Fehmi KİNAY (Kütahya)
KÂTİP: Süreyya Sadi BİLGİÇ (Isparta)
Sayın Badak, buyurun efendim.
SADIK BADAK (Antalya) – Teşekkür ederim.
Sayın Başkan, sayın bakanlarımız, Plan Bütçe Komisyonunun değerli üyeleri, her iki bakanlığımızın çok değerli bürokratları, sayın basın mensupları; sizleri saygıyla selamlıyorum.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığımızın son yıllarda yapmakta olduğu mevzuat düzenlemeleri ve uygulamalarla, ülkemizdeki iş hayatının, çalışma hayatının giderek daha modern bir görüntü, daha modern bir tablo arz etmeye başladığını ifade edebiliriz. Bundan memnuniyet duymalıyız.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, ilk anda sadece işçi-işveren ilişkilerini düzenleyen bir bakanlık gibi algılanabiliyor. Oysa arkasında 25 milyon 359 bin aktif ve pasif sigortalıyı barındıran, onlarla ilgili günlük ve yıllık mevzuatları düzenleyen, onların günlük hayatlarını, sadece sağlık değil, yaptığı emekli ödemeleri ve bunların hesaplarıyla günlük geçimlerini de düzenleyen bir bakanlık, âdeta bir aile bakanlığı gibi, âdeta bir hayat, insan bakanlığı gibi. Bu çok fonksiyonlu yönüyle modern devlet yapısı içerisinde önemli bir yapıya sahip olduğunu, fonksiyona sahip olduğunu düşünüyoruz. Modern devlet yapısı içerisinde sosyal güvenliğin düzgün, muntazam standartlara erişmiş olması önem arz ediyor.
Burada dikkatimi çeken önemli bir hususu ifade etmek istiyorum. Pek çok düzenlemenin arasında sağlık harcamalarında elde edilen yaklaşık yüzde 10 tasarruf, kanaatimce, bütün resmî ve özel kurum ve kuruluşlara örnek olacak nitelikte. Hani tasarruf yapılmadığında herhangi bir verim düşüklüğüne yol açmayan bir harcama. Böyle bir enerjiyi harcamıyorsunuz ama hiçbir verimlilik düşüklüğüne yol açmıyor, herhangi bir enerji harcamadan bunu elde etmiş oluyorsunuz. 2 milyar 900 milyon liradan bahsediliyor. On yılda 29 milyar lira, yirmi yılda 58 milyar lira gibi bir tasarruf. Eğer bunu bütün bütçemize teşmil edebilsek 2011 bütçesinin 325 milyar lira olduğunu kabul etsek yılda 32,5 milyar liralık bir verimlilik artışı, yedi yılda neredeyse bütçe büyüklüğü kadar bir verimlilik artışı.
Doğrusu ben çok uzun yıllardan bu yana bu tasarrufa, harcamalardaki tasarrufa çok önem veren bir kişi olarak çok dikkatimi çekti. Bu bakımdan, şahsınızda Bakanlığınızı kutluyorum. Tabii ki bu elde edilen tasarruf, aynı zamanda konfor olarak sigortalılara, halkımıza yansıyor.
Aklımıza bir de şu geliyor: Bu tasarruflar, bu ilaç giderlerinde, bu sağlık giderlerinde bu yıllık 2 milyar 900 milyon tasarruf edilmeden önce acaba nerelere gidiyordu, otuz yıldır, kırk yıldır nerelere gitti?
Bu tespitimi ifade ettikten sonra bir hususa temas etmek istiyorum. Yine verimlilik artışıyla ilgili olduğunu düşünüyorum. Dün burada gençlik ve spordan sorumlu Devlet Bakanlığımızın bütçesini müzakere ettik. Orada Değerli Bakanımızın bir ifadesi oldu: “Biz sadece spor, eğlence, boş zamanları değerlendirmekle ilgilenen bir Bakanlık değiliz, kanaatimce, biz aynı zamanda halkın sağlığını koruyan bir Bakanlığız, yaptığımız yatırımlarla, faaliyetlerle.”
Dolayısıyla, sporla sağlık arasında bir bağ kurdu Sayın Bakanımız, haklı bir bağ kurdu. Acaba bu yapılmakta olan spor tesisleri daha fazla kullanılabilir mi? Muazzam bir spor tesisi yatırımı var. Bütün il ve ilçelerimizde, beldelerimizde gençlik ve spor bakanlığımız hızla, son derece modern, güzel, kullanılabilir tesisler yapmakta. 25 milyon aktif ve pasif sigortalıyla çok yakın temas hâlinde Bakanlığınız. Eğitim çalışmalarıyla, sağlık birimlerindeki ilişkilerle çok yakın temas hâlinde. Bu çok yönlü eğitimler içerisine sağlık tesislerinin kullanılması. Bunun hem sağlıkla ilişkili tarafı hem vatandaşın bu sağlık tesislerini kullanması yönünde tavsiyeler, telkinlerde bulunulabilir mi? Kanaatimce ilerleyen yıllarda halkın bu tesisleri daha fazla kullanması Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının bütçesine, sağlık harcamalarına daha olumlu yönde yansıyacaktır.
Bu ifadelerle, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığımızın bütçesinin hayırlı olmasını temenni ediyorum.
Bir iki husus da Bayındırlık ve İskân Bakanlığımızla ilgili konuya temas etmek istiyorum. Öncelikle, TAU’nun -Teknik Araştırma ve Uygulama Genel Müdürlüğünün- Antalya kıyılarında bitirmekte olduğu Bütünleşik Kıyı Alanları Yönetim Projesi için teşekkür etmek isterim bu konuda gösterdikleri gayret ve ciddiyete. Bu, bizim kıyılarımızda nereye yolun yapılmamasını göstermesi açısından önem arz ediyor. Antalya kıyıları sadece Türkiye’nin değil Akdeniz’de son derece nadir bulunan kıyılar. Bu kıyıların korunması ve sürdürülebilir turizmin sağlanması açısından bu planın son derece önem arz ettiği kanaatindeyim. Bu sebeple teşekkür ediyorum.
Bir hususu dikkate sunmak istiyorum. Kaçak yapıları önleme konusunda bir yönetmeliğimiz var. Vatandaş şu ya da bu şekilde kamu arazisine, hazine arazisine geliyor, gece ya da gündüz, görevlilerin bilgisi dışında bir yapı yapıyor. Mevcut yönetmeliğe göre, kamu bundan haberdar olduktan sonra mühürlüyor burayı ve kendisine bir aylık, otuz günlük bir süre veriyor “Bir ay içerisinde burayı ya yık ya kanuni hâle getir.” Bu aslında vatandaşı “Bir an önce tamamla, içine taşın.” düşüncesine teşvik etmek gibi bir şey oluyor. Ormandan kamyona kaçak keresteyi yüklemiş kişiye orman memuru, “Git, sana bir hafta müsaade, bu keresteyi nereden aldıysan boşalt yahut da bunu resmî hâle, faturalı hâle getir.” diyor mu? Yahut kaçak bir içki imal etmiş bir zanlıya polis “Haydi, bu içkileri yasal hâle getir, kimyevi raporlarını bana getir.” diyor mu? Hemen müsadere ediyor, gereğini yapıyor. Bizim mahallî yöneticilerimiz yönetmeliğin bu hükümlerinden son derece mutazarrır. “Biz kamunun gücünü icra edemiyoruz. Vatandaşlar oraya taşınıyor, karşımıza sosyal bir problem olarak çıkıyor.” diyor. Vatandaşı nasıl çıkaracaksınız içine taşındıktan sonra? İkinci, üçüncü gecekonduları olsa bile bu vatandaşların, artık orada bir fiilî durum meydana geliyor. Burada talep edilen husus, bu yönetmeliğin kamu mülkünü koruyucu mahiyette yeniden değerlendirilmesi, tetkik edilmesi.
Gerçekten, değerli arkadaşlarımızın, milletvekillerimizin ifade ettikleri, bu kamunun son yıllarda, son beş altı yıldır açmakta olduğu tapu iptal davaları, adalet duygusunu zedeleyici, kamuya, devlete güveni zedeleyici bir hâl almıştır. Bu konuda Bayındırlık ve İskân Bakanlığının mutlaka yapacağı düzenlemeler, getireceği teklifler olduğu kanaatindeyim.
Bu düşüncelerle, Bayındırlık ve İskân Bakanlığımızın bütçesinin de hayırlı olmasını temenni ediyorum, saygılar sunuyorum.
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.