2011 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı ile 2009 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı Plan ve Bütçe Komisyonu Görüşme Tutanakları
– ADALET BAKANLIĞI
– Ceza ve İnfaz Kurumları ile Tutukevleri İş. Yurtları Kurumu
– Türkiye Adalet Akademisi Başkanlığı
– ANAYASA MAHKEMESİ
– YARGITAY
– DANIŞTAY
– TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANLIĞI
– Tarım Reformu Genel Müdürlüğü
8 Kasım 2010 Pazartesi
DÖRDÜNCÜ OTURUM
Açılma Saati: 20.08
BAŞKAN: Mehmet Mustafa AÇIKALIN (Sivas)
BAŞKAN VEKİLİ: Recai BERBER (Manisa)
SÖZCÜ: Hasan Fehmi KİNAY (Kütahya)
KÂTİP: Süreyya Sadi BİLGİÇ (Isparta)
SADIK BADAK (Antalya) – Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Sayın Başkan, Sayın Bakanımız, çok değerli milletvekili arkadaşlarım, değerli bürokratlar, sayın basın mensupları, sizleri saygıyla selamlıyorum.
Hepimiz kabul ediyoruz, giderek artan stratejik bir öneme sahip sektörle ilgili Bakanlığımızın bütçesini görüşüyoruz.
Bakanlığın ilgi alanı son derece geniş. Tarla ürünlerinden meyveciliğe, tatlı su balıkçılığından, üretiminden arıcılığa kadar son derece geniş bir yelpazede faaliyet gösteriyor. Bu geniş faaliyet alanı içerisinde birkaç noktaya -soru bölümünde söz almayacağım- soruyla da beraber temas etmek istiyorum Sayın Başkan müsaade ederseniz.
Efendim, arazi toplulaştırma çalışmaları gerçekten son derece başarılı bir şekilde devam ediyor. Bu konudaki artan ivmeye ben bir halkın temsilcisi olarak teşekkür ediyorum fakat bizim bölgemizde, Antalya bölgesinde bu son derece yavaş ilerliyor. Eminim pek çok ilde de böyle görünüyor. Daha çok kırsal bölgelerde, belki Güneydoğu Anadolu, Orta Anadolu gibi bölgelerde bu daha hızlı ilerleyebiliyor. Acaba bizim bölgelerimizde hızlanması için bir ayrı model çalışması var mı? Valiliklere yetki vermek gibi, il müdürlüklerine yetki vermek gibi bir yeni model üzerinde durulabilir mi?
Sayın Bakanım, bir başka konu, bu kırsal kalkınma destekleri gerçekten başarılı sonuçlar veriyor, üretimi artırıyor ve bunlar şimdi sonuçlanacak. Acaba ekonomik ve altyapı destekleri bir müddet daha devam edebilir mi, bir beş yıl daha? Özellikle bizim bölgemizde yeniden modern sera yapımı, sermaye yatırımı kabul eden, bunu bir modern işletme kabul eden şirketler tarafından yapılıyor fakat biz aynı zamanda öteden beri aileden, babadan, atadan seracılık yapan ailelerin de artık modern seralara geçmesini arzu ediyoruz. Onlar da bunu arzu ediyorlar. Şu ana kadar 3 dekar, 5 dekar, 10 dekarda konvansiyonel seralarda üretim yapıyorlar. Bunlardan bir kısmı imkânlarını birleştirerek 3-5 dekarlık seraları optimal…
Ali Bey gelince bir gürültü oldu, yani Ali Ağabey’in geldiği belli oldu.
Hoş geldiniz Ali Ağabey.
ALİ ER (Mersin) – Hoş bulduk.
SADIK BADAK (Devamla) – Sayın Bakanım, bu konvansiyonel seraların, bu çiftçi ailelerin birleşmelerini sağlayacak, teşvik edecek ve modern seralara dönüşümlerini teşvik edecek bir model kırsal kalkınma destekleri içerisine yerleştirilebilir mi? Bizim bölgemizde şu anda 2.500 dekar modern sera var. Sadece bunun yarattığı ivme bile bizim bölgemizdeki yaş meyve-sebze ihracatını 2002’li yıllarda 35-40 milyon dolar iken şu anda 700 milyon doların üzerine çıkardı. Eğer biz bölgemizdeki gerek Demre, Antalya merkezin batı tarafındaki, gerek doğu tarafındaki eski seraları modern seralara dönüştürecek bir program uygulayabilirsek birkaç milyar dolar sebze-meyve ihracatına erişmemiz birkaç yıl içerisinde hayal değildir diye düşünüyorum.
Yine, değerli milletvekilimiz elektrik kullanımından bahsetti. Bizim bölgemizde Türkiye’de kendi alanında en büyük mantar üretimini yapan Korkuteli bölgesi var. Burada mantar üretiminde elektrik tüketimi çok önemli. Ciddi bir girdi maliyeti meydana getiriyor. İhracat da yapıyorlar. Ayrıca seralarımız elektrik motorlarıyla sulama yapıyorlar. Teşekkür ederiz, elektrikteki indirim bugüne kadar devam etti, en düşük tarifeden ödeme yapıyorlar fakat bu yıl sonunda bitiyor. Talebimiz, bunun uzatılması. Tarımsal tesis statüsündeki işletmelerde yine en düşük tarifeden uzatılmasını bekliyoruz. Bu konuda yetkili kuruluş olan EPDK ile Bakanlığınızın bu işi hızlandırarak sürdürmesini temenni ediyoruz çünkü 31 Aralıkta bu indirim bitecek.
Yine, bizim bölgemizde, özellikle Toroslarda, bir başka problemimiz, yaklaşık 2 bin metre rakımlarda meralarımız var. Meralara hayvan yetiştiricilerimiz yaz aylarında dört beş ay çıkıyorlar, hayvanlarını burada otlatıyorlar. Aynı zamanda bu meralarda mandıracılık faaliyetleri yapıyorlar. Peynir üretiyorlar, tereyağı üretiyorlar fakat barınak yönetmeliği müsaade etmediği için burada hiçbir hijyenik imkân bulunmuyor. Elektrik yok, su yok, ellerini yıkama imkânları bile yok. Acaba yönetmelikte bir çalışma yapılsa, tamamen Bakanlığın kontrolünde, Bakanlığın göstereceği yerde ve büyüklükte bunlar binalar yapsalar –barınak- kendileri oturmak için ve kendilerini temizlemeleri için, üretimlerini bugünkü ortama uygun, 21’inci yüzyıla uygun bir tarzda yapsalar nasıl olur? Bu Barınak Yönetmeliği üzerinde bir çalışma yapılabilir mi Sayın Bakanım?
Yine, bu arazi toplulaştırması konusunda kalkınma ajansları devreye girebilir mi? Madem stratejik bir konu, kalkınma ajansları da bugün 26 havzada stratejik çalışmalar yapıyorlar. Bakanlığın hazırladığı 30 tarımsal havzayla da aşağı yukarı örtüşüyor. Toprak-su kullanımı Tarım Bakanlığının ilgilendiği alanlarda üretimin temelini teşkil ediyor. Tabii ki toprak-su kullanımında operasyonel yönetim yine Tarım Bakanlığında, Devlet Su İşlerinde, ilgili bakanlıklarda, il özel idarelerinde olacaktır. Fakat toprak ve su kullanımının stratejik planlamasında kalkınma ajanslarının enerjisinden, varlıklarından, imkânlarından faydalanılabilir mi? Bölgelerde onlar şu anda ciddi bir yapılanma içerisinde. Kalkınma ajanslarının bu gücü acaba toprak ve su kullanımının stratejik planlamasına katkıda bulunabilir mi?
Ben bu düşüncelerle Bakanlığımızın 2011 bütçesinin hayırlı olmasını diliyorum. Emeği geçenlere teşekkür ediyorum. Hepinize saygılar sunuyorum.
BAŞKAN – Teşekkür ederiz Sayın Badak.