Kentlerin ekonomisini ve sosyal hayatını önemli derecede etkileyen unsurlardan biri şehir imar planlarıdır.
Bizler dedelerimizin planladığı şehirlerde yaşıyoruz, torunlarımız da bizim planladığımız şehirlerde yaşayacak.
Geçen ay Antalya Büyükşehir Belediye sınırlarında 1/25.000’lik imar planı tartışıldı.
05-07 Eylül 2013 tarihlerinde katıldığım Ulusal Ulaşım Şurası’nın Kentiçi Ulaşım ve Planlama bölümünde “İnsanı yormayan, enerji tüketmeyen ve günlük hayatı kolaylaştıran kentin sağlıklı olduğu” vurgulandı.
Antalya gibi orta boy kentlerde Valilik, Büyükşehir Belediyesi, Otogar, Hastane, Tren Garı, Merkez Camii, Ana Spor Tesisi, Kent Meydanı, Büyük Tiyatro vb. yerlere yürüyerek, araçla veya toplu taşıtla kentin her köşesinden en fazla 15-20 dakikada ulaşılabilmesi gerektiği de ifade edildi.
1980’lere kadar bütünlük akışı içinde bulunan yukarıdaki hizmet alanlarımızdan bazıları yeni planlarda yok edildi. Kalanlar ise kente birbirine uzak yerlere dağılmış durumda. Birinden diğerine erişmek işkence haline geldi. Kentimiz, insanı yormakta, enerjisini tüketmekte, günlük hayatı zorlaştırmaktadır.
Esasen, son aylarda hemşerilerimizin kentsel dönüşüm kapsamına alınmasını önerdiği beton yığını mahallelerle Haşim İşcan döneminin plan dengelerini yok eden; kolu yakasına, cebi sırtına dikilmiş ceket gibi,
Antalya’nın kalıbına zarar veren planlama 1960’ların eseridir.
1990’lı yılların düzenlemeleri ise dengesizliği daha da arttırmış, örneğin Antalya otogarının günlük ticaret ve sosyal hayat merkezlerimizden çok uzaklaştırılması kent merkezinde perakende ticaretin bozulmasına yol açmıştır. Düzeltebilmek için 10 yıldır esnafımız Oda ve Dernekleriyle çareler arıyor.
Muratpaşa, Kepez, Aksu’da 1990’ların planlamasında önerilen geniş bulvarlar hala açılmadığı gibi çevresinde 100 binlerce nüfusun yaşadığı TRT Caddesi devamıyla çıkmaz sokak olduğundan ulaşım dengeleri daha da bozulmuştur.
Maalesef Büyükşehir’in sunduğu son planda da yukarıda anılan ana tesisler bulunmadığı gibi Toplu İşyerleri, KSS ve Sektörel İstihdam Merkezlerinin de sistem bütünlüğü içinde düşünülmediği görülmektedir.
Üstelik halkımızın büyük heyecanla beklediği Afyon-Antalya-Konya Hızlı Tren ve Otoyol projelerinin programa alınmasının yıl saydığı bu dönemde, toplam il nüfusunun yarısının yaşadığı Muratpaşa, Kepez, Konyaaltı için Spor Tesisleri, Hastane, Kamu Binaları, Kent Meydanı yanında, Otogar ve İstasyon’un da gözardı edildiği gibi, Konya Hızlı Tren girişi Antalya’yı teğet geçerek Serik’ten Döşemealtı’na yönlendirilmiş.
Belirtmemiz gerekir ki; görkemli mimarileriyle Otogar ve Tren Garları, sadece ulaşım için değil otogar ve istasyon caddelerindeki restoranlar, pastaneler, mağazalar, oteller, gibi imkanlarla kent merkezinin performansını arttırır, yaşam kültürünü zenginleştirir ve yüksek ticari potansiyel sağlar. Ayrıca bunlar sevinç ve hüznün bir arada yaşandığı medeniyet duraklarıdır.Metropolitan oldukları halde Berlin, Londra, New York ve benzeri kentlerde bile otobüs ve tren garları tam merkezde bulunmakta. Los Angeles’tan Tokya’ya ve San Fransisco’dan Hiroşima’ya kadar çoğu büyük kentlerde aklın, bir ahenk içinde kent imarına yayıldığı görülür.
Sistem bütünlüğüyle bakamadığımız, 40 yıldır neden Barselona ve Cenevre gibi veya Bakü ve Almaata gibi insanı yormayan kent oluşturamadığımızdan anlaşılmakta. Keşke Kayseri örnek alınsaydı.
Dünya’da şehircilik kavramı değişiyor. 60-70 yaşına gelen Apartman Mahalleler yıkılıp geleceğin mimarisine dönüşüyor.
Bu gerçekler ve alınan görüşler ışığında sonuç ve öneriler;
1) “Artık geçti, bu çarpıklığı Antalya’da oturanlar sonsuza kadar yaşayacak” diyenlere şunu sormalıyız:
Akıllı-Yeşil Şehir planlamasında usta mimarları davet edip, tüm ilçelerimizi kapsayan “2123 İdeal Şehir Planı Tasarımı” yaptırsak; her 10-15 yılda bir, yani 8-10 etapta mevcutta olanı en az zararla, kentsel dönüşümle yeniden yaparak örnek Antalya’ya ulaşsak, böylece kentimizin değerini birkaç misli arttırsak nasıl olur?
2) Öncelikle hızlı tren istasyonunu havaalanı hinterlandında (Varsak çevresinde) planlamalıyız. Turizm taşımacılığında işletme verimliliği açısından da bu gereklidir. Toptancı Hal, Kuzey Çevre Yolu-Kurşunlu kavşağına alınıp, yerine OTOGAR getirilerek bölgeye Liman’dan ve Lara’dan toplu ulaşım planlanır. Zeytinköy, öncelikli kentsel dönüşüm kapsamına alınarak çevresinde doğacak alanlara AVM’ler yerine Valilik, B.Şehir Belediyesi, Merkez Camii, Kent Meydanı, Büyük Tiyatro vb. tanzim edilir.
3) Antalya’nın mevcut İmar-Ulaşım durumunun güncel iyileştirmelerine devam etmeliyiz.
Ek; Büyükşehir Belediyesinin Bakanlığa önerdiği Konya Hızlı Trenin kent girişi ve şehirden gizlenmiş istasyon