3 Kasım 2010 Çarşamba
İKİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 14.50
BAŞKAN: Mehmet Mustafa AÇIKALIN (Sivas)
BAŞKAN VEKİLİ: Recai BERBER (Manisa)
SÖZCÜ: Hasan Fehmi KİNAY (Kütahya)
KÂTİP: Süreyya Sadi BİLGİÇ (Isparta)
– ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI
– Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü
– Özel Çevre Koruma Kurumu Başkanlığı
– Orman Genel Müdürlüğü
– Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü
BAŞKAN – Buyurun Sayın Badak.
SADIK BADAK (Antalya) – Afyon-Konya savaşlarından bir kurtulabilirsek, bir Antalya’yı konuşalım.
BAŞKAN – Sayın Badak, buyurun.
SADIK BADAK (Devamla) – Teşekkür ederim.
Sayın Başkanım, Sayın Bakanımız, çok değerli komisyon üyeleri, çok kıymetli bürokratlar, değerli basın mensupları…
BAŞKAN – Sözünüze başlarken ben söyleyeyim, biraz önce kayısıyı daha söylemedim, Sayın Malatya Milletvekilimiz Mevlüt Aslanoğlu tarafındandı, şimdi de Sayın Bakanımız tarafından bir ikramda bulunuluyor. Onun için kendilerine teşekkür ederiz.
SADIK BADAK (Devamla) – Evet, Sayın Bakanım, bu ikramlarınıza özellikle ben de şahsım ve komisyonumuz adına da teşekkür ediyorum.
Sayın Bakanım, yaptığınız çalışmaları arkadaşlarımız, detaylı şekilde ifade ettiler. Fakat ne kadar detaya girsek de yeterli değil, gerçekten orman yangınlarında alınan yüksek tedbirlerden sulamalardaki artışa kadar içme suyu projelerinden özellikle Cahit Bey arkadaşımız detaylı ifade etti. Bu bin gölet projesini son derece önemli buluyoruz. Nispeten küçük suların küçük yerleşim birimlerine can vereceğine, hayat vereceğine inanıyoruz. Geliştirdiğiniz bu projelerden, aldığınız bu tedbirlerden dolayı sizi, bütün kadrolarınızı, Genel Müdürlükleri tebrik ediyoruz, teşekkür ediyoruz.
Ben üç Genel Müdürlüğümüzle ilgili ifade etmek istiyor birkaç konuyu. Çevre Genel Müdürlüğü, Millî Parklar ve Devlet Su İşleri. Öncelikle bu yıl içerisinde ihalesi yapılan Manavgat Naras Barajı için gösterilen gayretlere teşekkür ediyorum. Bir başka teşekkürüm yine Gazipaşa İlçemizde Gökçeler Barajının ihale teklif toplamaya çıkıldı, buna teşekkür ediyorum. Bunlar bizim bölgemizin 30-40 yıllık projeleriydi, bunu tamamlamak sizlere, bizim dönemimize başlatmak ve tamamlamak kısmet oluyor, bu bakımdan önemli olarak görmekteyim. Yöremiz, çiftçilerimiz size, hem Manavgat hem Gazipaşa çiftçileri müteşekkirdir. Bizim ilimizin yaş meyve sebze üretimi çok daha nitelikli vaziyette, 2002 yılında yaklaşık 40 milyon dolar olan yaş sebze-meyve ihracatı bugün itibarıyla 700 milyon doları geçmiş vaziyette. 1 milyar doları gözüne kestiriyor bizim çiftçimiz. Tabii, bu üretimin arkasında Tarım Bakanlığı kadar Çevre ve Orman Bakanlığı ve Devlet Su İşlerinin geliştirdiği projeler de var. Bu bakımdan ifade etmek istiyorum. Birkaç projeye de desteğinizi beklediğimi burada ifade etmek isterim. Size intikal etti bölgemizden, 2011 dönemi için. Sulama projeleri Antalya Aksu Taşkın Koruma ve Küçük Aksu Barajı için. Bizim bu bölgemiz Aksu-Serik Havzası taşkına açık bir bölge, 7-8 Şubat 2010 tarihlerinde ciddi bir taşkın meydana geldi, sel afeti meydana geldi. Daha sonra hızla yapılan müdahalelerle bu taşkının izleri kısa zamanda silindi, bu sebeple de Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğüne teşekkür ediyorum. Yurdun başka yerlerinden araç ve ekipmanları bu bölgeye toplamak suretiyle çiftçimizin problemini kısa sürede hallettiler fakat kalıcı çözüm bu projedir, bu size intikal etmiş bulunuyor malum, takibinizde. Biz bu yıl içerisinde bu 300 milyon liralık projenin sisteme girmesini arzu ediyoruz.
Yine, Korkuteli bölgesinde bir sulama, rehabilitasyon projesi, size intikal etmiş bulunuyor bu yıl bölgeden. Bu da, Korkuteli bölgesinde nitelikli, son derece nitelikli meyve üretimi başladı, çiftçimizi destekleyecek, cesaretlendirecek bir proje.
İçme suyu projelerinde sizden destek bekliyoruz. Birisi Alanya Dim Barajı’ndan elde edilecek. Alanya hem yerleşik nüfusa hem turizm tesislerine… Bu nispeten küçük bir proje, 25 milyon mertebesinde.
Yine, Serik çevresinde, Serik Belediyesiyle beraber on dört belediye yerleşim alanına dağıtılacak, Beşkonak kaynağından temin edilecek su için sizin sağladığınız desteğe teşekkür ediyorum.
Uzun zamandır konuşulmakta olan, Antalya kent merkezine Karacaören Barajı’ndan su getirme projesi var. Bu projenin de birinci kısım isale hattı size intikal etmiş bulunuyor. Bu da şehrimizin kent merkezi açısından özellikle önem arz ediyor.
Sayın Bakanım, değerli arkadaşlar; Millî Parklar çok çeşitli alanlarda, çok ciddi çalışmalar yapmakta, yapmaya devam ediyor. Biz Millî Parklar Genel Müdürlüğüyle yaklaşık bir yıldır, Manavgat-Alanya yöresinde Türkiye’de olmayan bir projeyi geliştirmeye çalışıyoruz. Bir temalı park kapsamında bir doğa parkı, vahşi hayvanların bulunabileceği, içerisinde yaban hayatının bir temalı parkı olarak, sınırlı bir alanda, 1.500-2.000 dekarlık bir alanda ziyarete açılabileceği bir alan geliştirmek arzu ediyoruz. Yöremizdeki özellikle Manavgat ilçemiz yöneticileriyle beraber bu projeye sahip çıktı, sabırsızlıkla bekliyor. Projenin Manavgat-Alanya aksında olmasının önemli sebeplerinden birisi, en soğuk günlerde, kış aylarında, eksi dereceye düşmemesi gerekiyor vahşi hayvanların hayatını devam ettirebilmesi için. Bu da turizm bölgesi olarak Manavgat-Antalya arasına denk geliyor. Manavgat bölgesinde Millî Parklar Genel Müdürlüğü buna uygun yerler buldu fakat mevzuatta, vahşi hayvanların ülkemizde bu gibi alanlarda yerleşmesi, beslenmesi, korunması ve ziyarete açılmasıyla ilgili eksiklik olduğunu ifade etti bürokrat arkadaşlar. Bu konuda bir mevzuat çalışması başlattılar, bu çalışmanın hızlanmasını talep ediyoruz. Doğrusu, Millî Parklar kadrosunun o deneyimli, tecrübeli kadrosuna yakışır bir hız beklediğimizi ifade etmek istiyorum. Bu proje Türkiye’de, belki Orta Doğu’da tek olacak, rakibi olmayacak ve bölgedeki turizm potansiyelini artıracak.
Çevre Genel Müdürlüğüyle ilgili, doğrudan Çevre Genel Müdürlüğünü değil ama özellikle Enerji Bakanlığını ilgilendirmekle beraber birkaç bakanlığı, birkaç genel müdürlüğü ilgilendiren bir problemimiz var, taş ocakları problemi. Taş ocakları konusunda özellikle 2007, 2008 yıllarında bizim bölgemizden çok yoğun şikâyetler aldık. Bu şikâyetler üzerine Maden Kanunu değiştirildi. Yeni kanunla, yerleşim yerlerine bir taş ocağının açılabilmesi için, maden ocağının açılabilmesi için 60 metre olan uzaklık 500 metreye çıkarıldı. Ayrıca, agrega dediğimiz inşaat malzemesini üreten bu taş ocaklarıyla diğer madenler ayrıldı, ruhsatlandırılması da ayrıldı fakat bunlar yeni verilecek ruhsatları ilgilendiriyor. Eskiden verilmiş olan ruhsat alanlarının rehabilite edilmesini talep ediyoruz. Verilmiş olan ruhsatlar bazı yerleşim bölgelerinde büyük rahatsızlıklar yaratıyor, özellikle köylerde.
ÇEVRE VE ORMAN BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) – O Maden İşleri Genel Müdürlüğünü ilgilendiriyor Sayın Badak.
SADIK BADAK (Devamla) – Doğru fakat bürokrat arkadaşlar grup çalışmalarına katılıyorlar, o bakımdan bunu ifade etmek istiyorum. Türkiye’nin her yerinde yok bu problemler. Antalya gibi, Muğla, Aydın, İstanbul gibi lokal yerlerde var, özellikle turizm bölgelerinde var. Bizim çok rahatsız olduğumuz beş altı tane nokta var, bir tanesi Karaöz mesela, Serik Karaöz mıntıkası. Bu konuda Çevre Genel Müdürlüğümüzden de yeni verilecek ruhsatlarda sadece taş ocağı alanının yerleşim yerinden uzak olması yeterli olmuyor, bir de buradan çıkarılan malzemenin ayrı bir yoldan hedefine ulaşması önem arz ediyor. Otuz, kırk, elli ton yüklemiş olan taşıtlar yirmi dört saat boyunca küçük bir köy yerleşim yerinden geçiyor, bir gün, üç gün, otuz gün fakat köylü isyan ediyor bir müddet sonra haklı olarak. Bu kamyonların gürültüsü, yolları bozuyor, köyün içini bozuyor. Bu bakımdan, yeni verilecek ruhsatlarda da bunların yollarının değiştirilmesi hususuna dikkat edilmesi gerektiğini işaret etmek istiyorum.
Ayrıca, bu taş ocaklarının bizim gibi turizm alanlarında belki ayrı ayrı yerlerde değil de uzmanların önerdiği şekilde taş ocağı organize sanayi bölgelerinde toplanması verimliliklerini de artıracaktır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
SADIK BADAK (Devamla) – Kamunun bu yönde bir politika geliştirmesinin önemine işaret etmek istiyorum.
Bu vesileyle, Bakanlığımızın 2011 bütçesinin ülkemize hayırlı olmasını diliyorum, hepinize saygılar sunuyorum.
BAŞKAN – Teşekkür ederiz Sayın Badak.