2009 MALİ YILI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇE
KANUNU TASARISI İLE 2007 MALİ YILI MERKEZİ YÖNETİM KESİNHESAP KANUNU
TASARISI’NIN PLAN VE BÜTÇE
KOMİSYONU GÖRÜŞME
TUTANAKLARI
14.11.2008
ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI
Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü
Özel Çevre Koruma Kurumu Başkanlığı
Orman Genel Müdürlüğü
Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü
İKİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 14.02
Sayın Badak…
SADIK BADAK (Antalya) – Teşekkür ederim.
Sayın Başkan, Sayın Bakanım; Plan ve Bütçe Komisyonunun değerli üyeleri, değerli bürokratlar, sayın basın mensupları; saygıyla selamlıyorum.
Devlet Su İşleri, Çevre Yönetimi, Orman Genel Müdürlüğü ve Millî Parklarla ilgili birkaç hususa temas etmek istiyorum.
Sayın Bakanım, özellikle şahsınıza, Sayın Müsteşara ve Sayın DSİ Genel Müdürüne bölgemiz adına teşekkür etmek isterim. Kırk yıldır bizim bölgemizde yapımı beklenmekte olan dört tane baraj var: Gökçeler Barajı; Naras Barajı, Manavgat’ta; Serik’te Küçük Aksu Barajı ve Kaş’ta Kıbrıs Barajı.
Kırk yıldır beklenen bu dört barajdan iki tanesini, Gökçeler ve Naras Barajı’nı 2009 yılı programına aldınız. Çiftçilerimiz bu haberden, bundan son derece mutludur. Size teşekkür ediyoruz.
Bu dört baraj enerji amaçlı olmadığından uzun zamandır verilemiyordu, yapılamıyordu, yap-işlet-devret modeliyle yapılamıyordu. Özellikle sizin yaptığınız bir çalışmayla bunların yapılabilmesinin önü açıldı. Ümit ederim ki 2009 yılının hemen ilk aylarında yap-işlet-devret modeliyle bu sulama amaçlı barajlar verilebilecektir.
Önemine birkaç satırla ifade etmek isterim, değinmek isterim.
Bu dört baraj da, her biri yaklaşık 40 bin dekar olmak üzere toplam 160 bin dekar alan sulayacak. Özelliği şu: Bu alanlardan istifade edecek, buralarda tarım yapmakta olan çiftçiler nitelikli tarım yapan, ürünün, toprağın ve suyun son derece bilincinde olan çiftçilerdir. Özellikle ekim ayından bu yana Tarım Bakanlığının öngördüğü sertifikalı üretici, kontrollü üretim yapan sertifikalı üretici niteliklerine sahip kişilerdir. Şu anda taşıma suyla bu vasıflı ürünlerini üretiyorlar. Bu barajlar bittikten sonra ürünleri daha nitelikli hâle gelecek. Şu anda taşıma suyu elektrik enerjisiyle elde ediyorlar, pompalarla. Her ne kadar bu barajlar enerji amaçlı değilse de tamamlandıktan sonra çiftçinin sulama amaçlı enerjisi, enerji kullanımı ortadan kalkacağından ülkemizin enerji politikasına da katkısı olacaktır.
Bu konuda kaybettiğimiz geçen her hafta, her ay bizim çiftçimiz için bir kayıptır. Bir an önce bunların ihaleye çıkarılmasını bekliyoruz ve yine teşekkür ediyorum.
Sayın Bakanım, çevre yönetimi kapsamında toprak ve su kullanımı planlanıyor. Burada bir hususu dikkatinize sunmak istiyorum, değerlendirmeye sunmak istiyorum: Ülkemizde malum kalkınma ajansları kuruluyor. Bu yıl on tanesi tamamlanmış olacak. 2010 yılı sonuna kadar da yirmi altı kalkınma ajansı kurulacak kendi havzalarında. Önerim, toprak ve su kullanımının planlanmasının kalkınma ajanslarının sorumluluğuna verilmesi hususunun değerlendirilmesidir.
Yerinden yönetim ve yönetimin etkinleştirilmesi, planlamanın ve takibinin etkinleştirilmesi açısından bunun faydalı olacağını düşünüyorum. Kalkınma ajanslarına hem planlamacı hem işletmeci vasıflı, kendi alanında vasıflı personel alınacak kanunu gereği. Bu itibarla toprak ve su kullanımının havzalarda planlanma sorumluluğunun kalkınma ajanslarına verilmesinin değerlendirilmesini dikkatinize sunmak istiyorum.
Bu planlama anlamında dikkate sunmak istediğim bir başka husus, Bakanlığınız bölge müdürlükleri sınırlarında il çevre planlamaları yapıyor, havza çevre planlamaları yapıyor, bu coğrafyalar genellikle kalkınma ajanslarının bölgeleriyle örtüşmüyor. Mesela bizim bölgemizde kalkınma ajansı üç ili kapsıyor; Antalya, Burdur, Isparta ama Bakanlığınız iki ayrı ilin çevre planını yapıyor. Antalya Burdur ayrı, Isparta ayrı. Çünkü bölge müdürlükleri farklı.
Bu çevre planı konusundaki çalışmaların kalkınma ajansları coğrafi sınırlarıyla örtüştürülmesi değerlendirilmesini temenni ediyorum.
Orman Genel Müdürlüğünün yaptığı çalışmaları hepimiz yakından memnuniyetle, gururla takip ediyoruz. Ben hem 2007 Temmuzda hem 2008, 31 Temmuzda başlayıp 1 Ağustosta hızlanan bölgemizdeki büyük yangına gösterdikleri basiretli yönetim sebebiyle Orman Genel Müdürlüğüne teşekkür etmek istiyorum. Hem hızla müdahale ettiler hem hemen ardından rehabilitasyon çalışmaları sizin Başkanlığınızda hızla devam etti.
Öğleden önce Değerli Antalya Milletvekilimiz bir başka rapordan bahsetti. Bu raporu biz de inceleme imkânı bulduk. Tabii ki mükemmeli aramak hepimizin hedefi. Mükemmeli bulmalıyız. Her türlü tenkidin satır aralarındaki eğer varsa istifade edilecek noktalardan da hepimiz istifade etmeliyiz. Ama o raporun içerisinde bazı zorlama hususların olduğunu da tespit ettiğimizi ifade etmek isterim.
HARUN ÖZTÜRK (İzmir) – Hangileri onlar? Biz de okuduk da. Örnek verir misiniz?
SADIK BADAK (Devamla) – Efendim, bunu düzenleyen arkadaşların yangın esnasında orada olmadıklarını tespit ettik. Yirmi gün sonra gittiklerini, genellikle kulaktan duyma bilgilerle ve masa başında, birazcık da siyasi endişelerle hazırlanmış olduğunu…
HARUN ÖZTÜRK (İzmir) – Yangının boyutu sonradan ortaya çıkar.
MEHMET GÜNAL (Antalya) – Sadık Bey, isimlerini ve görevlerini okudum.
BAŞKAN – Evet, değerli arkadaşlar…
SADIK BADAK (Devamla) – Var var, hepsi bizde var. Akademisyen arkadaşlar da var.
MEHMET GÜNAL (Antalya) – Sayın Bakan biz size çok teknik nedenleri söyledik. Gerek var mı bunlara?
BAŞKAN – Sayın Bakan cevap verir.
Sayın Badak, toparlayabilir miyiz… İkinci bir bütçemiz daha var biliyorsunuz.
MEHMET GÜNAL (Antalya) – Yani raporu da kimin hazırladığını okuduk. Hepinizin üyesi olduğu Odanın raporu. Hepinizin, burada çalışan ormancı arkadaşların hepsinin üyesi olduğu Oda. 4 tane profesör, 1 doçent, 2 yardımcı doçent…
SADIK BADAK (Devamla) – Tamam, Mehmet Bey, ben devam edebilir miyim…
BAŞKAN – Sayın Günal…
MEHMET GÜNAL (Antalya) – Bana atıfta bulunuldu Sayın Başkan.
BAŞKAN – Öyle mi? Sataşmadan söz isteyin o zaman, verelim söz. Yani böyle araya girmeyin. Ayrıca söz verelim sataşmadan.
MEHMET GÜNAL (Antalya) – Ama söylerken düzgün söylemek lazım.
SADIK BADAK (Devamla) – O raporda siyasi bir endişe olduğunu biliyoruz, tespit ettik.
Yine bölgemizde Çanakkale’den Mersin’e kadar Torosların güney yamaçlarının yangına hassas olduğunu biliyoruz. Bakanlığın bir müddettir burada almakta olduğu tedbirlerden birisi küçük göletler yapmak. Bu konuyu 2008 yılında hızlandırdı. Orman Genel Müdürlüğüne teşekkür ediyorum. Çok sayıda, 50’ye yakın yeni gölet yapıldı. Yangınlara daha az hassas ağaçlarla servi, defne, keçi boynuzu gibi ağaçlarla bu yanan bölgelerin takviye edilmesi konusundaki politikalara teşekkür ediyorum.
Burada biraz önce Sayın Mersin Milletvekilimiz ifade etti bu orman köylerindeki keçi üretiminin rehabilitasyonu konusunda. Bu bizim bölgemizde de hassas bir konudur. Bölge Müdürlüğünün keçi üretimini ortadan kaldırmak yerine bunların ormanla beraber yaşabilecek bir şekilde eğitim çalışması kapsamına alınmasının daha uygun olacağını ve buna bağlı olarak yine orman köylüsünün orman içerisindeki endemik bitkilerden istifade etmesi yönündeki politikalarının geliştirilmesini beklediğimizi ifade etmek isterim.
Sayın Bakanım millî parklar hakikaten çok yüksek bir performansla çok güzel çalışmalar yapmakta. Bu çalışmalar çerçevesinde hem yeni uzun evreli gelişim planları yapılıyor hem mevcut millî parklar âdeta bir turizm alanı hâline getiriliyor. Memnuniyetle görüyoruz ki 2008 yılında 21 milyon YTL gelir elde edilmiş, 2009 yılında da 21,5 milyon YTL gelir bekleniyor. Ama kabul etmeliyiz ki bu rakamlar 10 milyon euro mertebesinde orta boy bir tatil köyünün bir yıllık cirosu mertebesinde. Bizim millî parklarımızın bir yıllık gelir potansiyeli sanıyorum bunun çok üstünde, belki 10 katı. Bir büyük kanyondan ne elde ettiğini uzmanlar çok iyi bilir Amerika’nın. Fakat belki tanıtım açısından, özellikle yurt dışı tanıtımı açısından yeterli birikim ve bütçe olmayabilir, bu konuda önerim eğer hukuki bir engel varsa bu engelin de ortadan kaldırılmak suretiyle Kültür Turizm Bakanlığı Tanıtma Genel Müdürlüğü ile işbirliği yapılmak suretiyle millî park kurulması ve işletilmesi yine Millî Parklar Genel Müdürlüğü uhdesinde fakat bunun uluslararası tanıtımı Tanıtma Genel Müdürlüğü yetki, sorumluluğunda olmak üzere bir uzun vadeli proje hazırlanabilir kanaatindeyim. Tanıtma Genel Müdürlüğü yıllık ortalama 200 milyon YTL mertebesinde bütçe kullanıyor ve son yıllarda son derece başarılı tanıtım yapıyor. Bunu son beş yılda yüzde yüzü aşan turist sayısıyla somut olarak görüyoruz. Yılda 140’ın üzerinde uluslararası fuara katılıyorlar. Millî parklar da bu uluslararası fuarlarda tanıtılabilir.
Şu anda millî parklara gelen herhâlde yurt dışından özel meraklılar, akademisyenler ve koleksiyonerler.
Millî Parklar Genel Müdürlüğünün gelecek yabancıları gezdirebilecek çok güçlü bir altyapısı olduğunu biliyorum. Özellikle bu alan kılavuzluğu ve bu konuda yapmakta olduğu eğitim faaliyetleri örnek olacak nitelikte. Ama çok kısa zamanda bu 21 milyon YTL’nin çok üstünde bir gelire ulaşmak mümkün.
BAŞKAN – Sayın Badak, tamamlar mısınız…
SADIK BADAK (Devamla) – Çok teşekkür ederim.
Bu konuda son ifade etmek istediğim husus İbradı sınırları içerisinde Altınbeşik Mağarası var. Bu mağaranın uzun evreli gelişim planının ihale edilmesini uzun zamandır bekliyoruz. Bu mağaranın yolunun 2009 yılında özel idare bütçesiyle yapılmasını bekliyoruz. Bunu gerçekleştireceğiz ama uzun evreli gelişim planının yapılmasını bekliyoruz. Bu plan çerçevesinde buraya helikopter pisti yapılmasını da öneriyorum. Buranın o muhteşem kanyonu, özellikle Antalya bölgesine gelen turistlerin helikopterle de bölgeye gelebilmeleri açısından önem taşıyacaktır kanaatindeyim.
Son bir sözüm biraz önce barajların bölgelerin ekonomisini geliştirmediği ifade edildi. Bu son derece haksız bir ifade. Bütün barajlar, bütün yollar, bütün demiryolları, limanlar ülkeleri kalkındırır, bölgelerini geliştirir ve özellikle de o bölge önderlerinin teşvik ve telkiniyle o bölgenin insanları bu gelişmeden istifade eder ama bazı arkadaşlarımız ne yazık ki son yıllarda görüyoruz, kendi kentlerinde özellikle ticareti engellemek için kepenkleri kapattırmaktan orada tarımın gelişmesini, bu sulamadan istifade etmenin gelişmesini düşünemiyorlar, bu konuda çaba gösteremiyorlar. Ama bu barajların bölgeleri kalkındırmadığını söylemek büyük haksızlık olur, bu barajları planlayanlara, yapanlara, ülkemize, devletimize haksızlık olur.
Bu duygularla hepinize teşekkür ederim.