20.Yüzyılın sonuna doğru bilgi ve teknolojinin serbest dolaşımı, insanların düşünme ve yaşama tarzlarında değişiklik meydana getirmiştir. Küreselleşme adı da verilen bu değişiklik, 20. Yüzyıl başlarındaki normlara göre yapılanmış müesseselerin (aile, işletme, devlet) kurulu dengelerinde düzensizlikler, kabuklarında çatlaklıklar oluşturmaya başlamıştır.
Bunu fark eden toplumlarda insan ilişkileri, işletmelerin yönetim ve organizasyonları, devlet yapılanması gözden geçirilmeye başlanılmıştır. Küreselleşmenin gereklerini henüz yerine getirme hazırlığındaki toplumlarda da bir arayış başlamıştır. Bizim toplumumuz bu durumdadır.
Temelde eşyanın kullanım şeklindeki değişiklikten kaynaklanan bu dalganın 20. Yüzyıl başlarında olduğu gibi dünyanın bütün toplumlarını ve devletlerini önümüzdeki zaman sürecinde içine alması beklenilmektedir.
Bu gerçek karşısında SİAD’ların misyonunun; Kişilerin, işletmelerin, devletimizin yeniden yapılanması için ülkemizde başlatılan çalışmalara öncülük yapmak ve katkıda bulunmak olduğuna inanıyoruz.
Globalleşmenin bir gereği olan yeniden yapılanmanın, öncelikle kişilerden, işletmelerden ve yerel yönetimlerden başlaması, başlatılmasının daha kolay ve uygulanabilir olduğunu düşünüyoruz.
Kendini ve yöresini yeniden tanzim edemeyenlerin makro planda yeni bir anlayış beklemeye hakları olmayacağı kabul edilmelidir.
21.Yüzyılda şehirlerin, insan ve devlet hayatında çok önemli bir yer tutacağı ve liberal ekonomi uygulayan ülkelerin “Kişiler Demokrasisi”nden “Kuruluşlar Demokrasisi”ne doğru kayacağı görülmektedir. Özellikle “METROPOL” denilen ekonomik çekim merkezi konumundaki büyük şehirler adeta birer şehir devlet (İstanbul gibi) halini alacaktır. 7. 5 Yıllık Kalkınma Planı’nda hükümet programlarında da şehir yönetimlerinin güçlendirilmesi öngörülmektedir. Bu, tarihi gelişime de uygundur. SİAD’lar birer şehir kuruluşları olarak bir yandan üyelerini ve işadamlarını eğitimlerle dünyaya paralel olarak yeniden yapılandırırken, kendi şehirlerinin alt ve üst yapılarıyla ve yönetim anlayışlarıyla, yeniden yapılanması için projeksiyonlar gerçekleştirebilmelidirler.
Bunların gerçekleşebilmesinin, işadamlarının bulundukları şehirde, diğer işadamları kuruluşlarıyla oda ve derneklerle, bilim adamları ve parlamenterler ile yeni anlayışa sahip mahalli yöneticilerle el ele verebilmelerine, yan yana olabilmelerine, böylece “KURULUŞLAR DEMOKRASİSİ”ne geçiş yolunun açılabilmesine bağlı olduğu kabul edilmektedir.
SİAD’lar olarak şehrimizde bu yapılanmayı sağlamaya mecburuz. Bütünün yeniden tanzimi, parçaların düzenlenmesinden geçmektedir. SİAD’ların bu konuda üzerine düşen sorumluluğu yerine getireceğine inanılmaktadır.
27 Ağustos 1996