Geçen hafta Antalya Halk Eğitim Müdürlüğünün eğitim çalışmalarını ve üretimlerini yerinde görme fırsatı bulduk.
Yetişkin insanlarımız için açılan çok sayıda kurslar ve bazı alanlarda yapılan üretim bizi mutlu etti.
Yetişkinlerden çoğunun huzurlu ve mutlu olmamasının temelinde bir mesleğe sahip olmamak yatıyor.
Meslek; Kişiyi üretime katıyor, hayata bağlıyor, moral veriyor. Bu bakımdan Halk eğitim merkezlerinin ülkemizde ayrı bir yeri var.
Ülkelerin en büyük zenginliğinin iyi eğitilmiş vatandaşlara sahip olmasından kaynaklandığı malumdur.
Ne yazık ki bütün tespitler bizim iyi eğitilmiş bir toplumun mensupları olmadığımızı gösteriyor. Gelişmiş toplumlar okul çağında yılda 220-240 gün verimli eğitim-öğretim alırken bizler eksiklikleriyle birlikte yılda 170-180 gün eğitim aldık. 15 Yıllık eğitim sürecinde gelişmiş ülkelerin iş ve meslek adamlarına göre eğitimimiz 30 ay eksik. 22 Yaşında iş hayatına giren bir Türk ile Alman vatandaşı arasında 30 ay eğitim-öğretim farkı var. Bizler için “HAYAT BOYU EĞİTİM”in hem gelişmiş ülke vatandaşının iş hayatı boyunca aldığı eğitimi alabilmek, hem de temel eğitimdeki eksiğimizi gidermek açısından iki defa önemli olduğu anlaşılmaktadır.
Antalya Halk Eğitim Müdürlüğü’nün bu önemin farkında olarak çalışmalarını titizlikle yürüttüğüne inanıyoruz. Bu çalışmalarda zaman zaman yapılacak işbirliğinin bizlerin eksiklerimizi gidermek yönünde de faydalı olacağını düşünmekteyiz.
27 Şubat 1996