Sayın Başkan,
Değerli Milletvekilleri,
Görüşülmekte olan 252 sıra sayılı “Seyahat Acenteleri ve Seyahat Acenteleri Birliği Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı”nın tümü üzerinde AK Parti Grubu adına söz almış bulunuyorum. Öncelikle Yüce Meclisi Saygıyla selamlıyorum.
Değerli Milletvekilleri,
Sözlerime seyahat acenteleri ve TÜRSAB hakkında kısa bilgi vererek başlamak istiyorum.
Seyahat acentesi; kar amacı ile turistlere turizmle ilgili bilgiler vermeye, paket turları oluşturmaya ve seyahatle ilgili benzer çalışmaları yapmaya yetkili olan, ticari kuruluşlardır.
Seyahat acenteleri yetki alanı genişten dara doğru 3 grup halinde belgelendirilmektedir.
A grubu seyahat acenteleri; tüm seyahat acenteliği hizmetlerini görür.
B grubu seyahat acenteleri; Kara, deniz ve hava ulaştırma araçlarına ilişkin rezervasyon ve bilet satışı hizmetleri ile A grubu seyahat acentelerinin düzenledikleri turların biletlerinin rezervasyonunu ve satışını yapar.
C grubu seyahat acenteleri; yalnız Türk vatandaşları için yurtiçi turlar düzenler.
Kültür ve Turizm Bakanlığınca seyahat acentesi kuruluş teminatı olarak;
A grubu için yedi bin (7.000) YTL
B grubu için altı bin (6.000) YTL
C grubu için beş bin (5.000) YTL
Her bir şube için bu miktarların % 25’i alınmaktadır.
TÜRSAB (Birliğe) kayıt ücreti yirmi bin (20.000) Yeni Türk lirasıdır.
1618 Sayılı Kanun kapsamında seyahat acentesi işletme belgesi bir işletmeye mahsus olmak üzere tüzel kişilere verilir. Gerçek şahıs adına acente belgesi alınamaz. İşletme belgeleri devredilemez.
Ayrıca; 29.07.2008 tarihi itibariyle Kültür ve Turizm Bakanlığından belgelendirilen seyahat acentesi; 4128 Merkez, 1210 şube olmak üzere toplam 5398 tanedir.
Bunların 4851’i A Grubu Seyahat acentesi, 208’i B Grubu Seyahat Acentası, 339’u C Grubu Seyahat acentasıdır.
Değerli Milletvekilleri,
Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB) 28 Eylül 1972 tarihinde yürürlüğe giren 1618 sayılı “Seyahat Acenteleri ve Seyahat Acenteleri Birliği Kanunu” uyarınca kurulmuş olan bir meslek birliğidir. TÜRSAB’ın temel amacı, seyahat acenteliği mesleğinin ve faaliyet alanının temelini oluşturan turizm sektörünün gelişimine katkıda bulunmaktır.
1618 Sayılı Kanunun belirlediği yetkiler çerçevesinde meslek disiplininin sağlanması, mesleğin gelişimine ilişkin faaliyetler, seyahat acentelerinin karşılaştıkları sorunların çözümü yönünde yapılan çalışmalar, TÜRSAB’ın hizmet alanı içinde yer alan önemli işlevler arasındadır.
Turizm sektörümüzde yaşanan gelişmeler ve karşılaşılan sorunlara ilişkin tüm konuları ilgili mercilerin dikkatine sunmak, bu konuda kamuoyunu bilgilendirmekte TÜRSAB’ın temel amaçları arasında yer almaktadır.
TÜRSAB, diğer ülkelerin muadil organizasyonları, tur operatörleri, seyahat acenteleri birlik, federasyon gibi örgütleri ile ikili ve çok taraflı ilişkilerin geliştirilmesi yönünde de faaliyetler yürütmektedir.
Türkiye Seyahat Acenteleri Birliğinin merkezi İstanbul’dadır. Şube açma yetkisi yoktur. Görüşmekte olduğumuz düzenlemeyle şube açma yetkisi önerilmektedir.
Türkiye’de faaliyet gösteren seyahat acentelerinin TÜRSAB’a üye olmaları zorunludur.
Mesleğin mevzuatı şöyledir.
-1618 Sayılı Seyahat Acenteleri ve Seyahat Acenteleri Birliği Kanunu
-Seyahat Acenteleri Yönetmeliği
-Seyahat Acenteleri Birliği Yönetmeliği
18 Eylül 1972 tarihinde yürürlüğe giren 1618 sayılı Seyahat Acenteleri ve Seyahat Acenteleri Birliği Kanunu, 13 Ocak 2007 tarihinde yürürlüğe giren 5571 Sayılı Kanunla değiştirilmiştir.
5571 Sayılı Kanunla değiştirilen 1618 Sayılı Kanun kapsamında hazırlanan Seyahat Acenteleri Yönetmeliği 5 Ekim 2007 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Ayrıca Seyahat Acenteleri Birliği Yönetmeliği Taslağı hazırlanmış olup, ilgili kurum ve kuruluşlardan görüş alınma aşamasındadır.
Kanun değişikliği ve yayımlanan 5 Ekim 2007 tarihli Yönetmelik ile, diğer hükümlerin yanında
-Paket turlar zorunlu sigorta kapsamına alınmış,
-Seyahat Acentası kuruluşunda istenilen başvuru belgeleri azaltılmış,
-Belgelendirme ve adres değişikliğinde TÜRSAB’ın denetimi doğrultusunda belge verileceği, kuruluş teminatı ve taahhütnameler dışındaki belgelerin TÜRSAB tarafından arşivleneceği, enformasyon memurluğu sınavlarının TÜRSAB tarafından yapılacağı hüküm altına alınmıştır.
Sayın Başkan,
Değerli Milletvekili Arkadaşlarım,
Görüşmekte olduğumuz değişiklik tasarısı 7 maddeden oluşuyor. Tasarı uygulamada sorunlar meydana getirdiği görülen 19.20.27. maddelerde yapılan düzenleme ile meslek örgütünün taşrada teşkilatlanmasını sağlayacak yeni madde ve 27. madde de yapılan düzenlemenin uygulamada yaşanabilecek tereddütleri gidermesi amacıyla bir geçici maddeyi ihtiva etmektedir. 6. ve 7. maddeler yürürlük ve yetki maddeleridir.
19. ve 20. Maddede çıkarılması önerilen fıkra ve hükümler sektörün büyümesi ve elektronik haberleşmenin yaygınlaşması sebebiyle acentelerin sözleşme nüshalarını Bakanlığa gönderme zorunluluğunu ortadan kaldırmaktadır. Yasanın hazırlandığı 1972 yılında ülkemizde seyahat acentesi sayısı iki elin parmağını geçmezken bugün 5000’i aşmıştır. Her acentenin yapacağı reklâm, tanıtım broşürleri için bakanlığın görüşünü alması, bir nüshasını göndermesi ve yaptığı iş sözleşmelerinin bir nüshasını bakanlığa göndermesi fiilen uygulama dışı kalmıştır.
Dünyada ve ülkemizde yerleşen sektör uygulamaları bu hükümlerin mantığını ve işlerliğini ortadan kaldırmıştır.
27. maddenin yeniden düzenlenmesiyle para cezası uygulaması yapılan kabahatli acente için ayrıca verilen kapatma cezası uygulamasının kaldırılması önerilmektedir. Öneri genel kanunlara ve mesleki kurallara uygun çalışan acentenin bir kabahati sebebiyle para cezası yanında ayrıca kapatma gibi çok ağır ve orantısız bir cezanın kaldırılmasını getirmesi bakımından hakkaniyete uygundur.
Çerçeve 4. madde yeni bir yaklaşımla sadece İstanbul’da merkez olarak yapılanan meslek kuruluşunun merkeze bağlı şubelerle sektörün ihtiyaç duyduğu bölgelerde yapılanmasının önünü açmaktadır. Bununla meslek örgütünün çalışmasında etkinliğin arttırılması amaçlanmaktadır. 5. Madde ile önerilen geçici madde ise 27. madde de yapılması önerilen değişikliklerin uygulamasından doğabilecek tereddütleri giderecektir.
Değerli Milletvekilleri,
Ülkemiz, 1960 ve 1970’lerde planlayıp 1980’lerde dünya ile yarışa başlattığı turizm hareketini beklenen seviyelere getirmek üzere.
2007 yılında ülkemiz turist alan ülkeler arasında 10.sıraya yerleşti. Bu yıl sağlanan gelişmeyle daha iyi noktaya doğru ilerliyoruz. Bakanlık ve sektörün 2023 yılında dünyada 5. ülke olma hedefinin yakalanacağına inanıyoruz.
Özellikle son yıllarda sağlanan gelişmeler bu inancımızı pekiştiriyor. Turizmde son 10 yılda gelişme yaşıyoruz. Özellikle son 5 yılda % 100’ün üzerinde gelişme görülüyor. Ülkemizde 2006 yılında yaşanan talihsiz (kuş gribi, Trabzon olayı gibi.) olaylara rağmen, bir yıl içinde tüm olumsuzlukların tersine çevrilip 2007 yılında yeniden hızlı bir çıkış yakalamasında, Kültür ve Turizm Bakanlığı kadrolarının çok önemli payı vardır.
Tüm birimler ve Tanıtma Genel Müdürlüğü, sektör kuruluşlarıyla işbirliği yaparak olağanüstü bir çabayla, hızlı düşüşü durdurup, yeniden yükselişi başlattılar.
Kültür ve Turizm Bakanlığı yaptığı çok yönlü tanıtım ve pazarlama çalışmasının yanında 2007 yılında 141 Uluslar arası Turizm Fuarına katıldı. 2008 yılında da 142 Fuara sektör mensuplarını götürmekte.
Huzurunuzda 2006 krizinden bugün % 20 seviyesinde yükselişe götüren yetkilileri şahsım ve sektör adına kutluyorum.
Dünyada Turizm sektörü yılda yaklaşık % 6 büyümekte. Bizim ülkemiz ise son 5 yıldır % 15–25 arasında büyüyor. 2008 yılında da % 20 civarında büyüme bekleniyor. Buna göre 2008 yılında 25 milyon turist 22 milyar $ turizm geliri hedefinin yakalanacağını söyleyebiliriz. Bakanlığın 29 Şubatta yaptığı sektör toplantısı ve 2023 stratejik planına göre Cumhuriyetimizin 100.yılında hedefi 50 milyon turist ve 50 milyar $ turizm geliri.
Bu hedeflere ulaşılmasından her vatandaşımızın mutluluk duyacağı tabidir.
Önemi sebebiyle bu hafta sektör temsilcileriyle yaptığım görüşme özetini sizlerle paylaşmak isterim.
Ülkemizin turizmde rekabet avantajını sürdürebilmesi için bazı yapısal çalışmalar zorunlu görülüyor.
Petrol fiyatlarının çok artması, AB ülkelerinde işsizliğin yükselmesi ve benzeri sebeplerle özellikle “Akdeniz Turizmi” diyebileceğimiz ürün ve Pazar çeşidinde Turizm yapan ülkelerin önünde bazı sorunlar görülüyor.
Ülkemize uzun yıllardır Avrupa’dan en çok turist getiren ÖGER Tur’un % 76’sının ve son 2 yıldır Türkiye’ye en çok turist getiren TUİ’nin % 15’inin ve turist taşıyan düşük maliyetli Air Berlin havayolu şirketinin % 19’unun Rusya vatandaşlarına el değiştirdiği bildiriliyor. Kitle turizminde acente ve havacılık şirketi az sayıda olduğundan bu gelişmeler turizm pazarlayan ülkeleri ve Türkiye’yi yakından ilgilendirmekte.
Bakanlığımızın yakından takip ettiğini bildiğim gelişmelere göre, tanıtım ve pazarlamada yeniden yapılanma ihtiyacının diğer sebepleri;
1- Turistik merkezlerin ve ürünün çoğalmasına bağlı olarak rekabetin yoğunlaşması,
2- Hedef pazarlardaki kısa süreli ve sezonluk değişikliklere hızlı uyum sağlayacak esneklikte idari yapı,
3- Bilgi ve iletişim teknolojisindeki gelişmeler,
4- Türkiye’nin çok fazla turistik yöresi ve ürünü olmasının turistik bölgesel tanıtım ihtiyacını öne çıkarması,
5- Turistik tanıtımda yerel aktörlerin başarılı olması,
6- Dünyada çevre bilincinin artması,
Geçici olmadığı görülen ve tüm Dünya turizm sektörünü etkilemekte olan bu gelişmelerin ülkemizin hedeflerini olumsuz etkilememesi için iki yapısal tedbir öneriliyor.
1- Tanıtım ve Pazarlamada kamu+özel sektör işbirliğini sağlayacak kurumsal yeni bir yapılanma. (Türkiye Turizm Kurumu, Türkiye Turizm Konseyi vb.)
2- Acente ve uçak şirketlerini koruma amaçlı gözetim ve denetim mekanizması, (BBDK, SPK, EPDK vb.)
Turizm Sektörü Otel-Acente-Ulaşım’dan oluşan üç halkadan oluşuyor.
Turizmde gelişmiş Avrupa ülkelerinde Tanıtım kamu+özel sektörden oluşan kurumlarca yürütülüyor.
Turizm ve Tanıtma Bakanlığı 1963 yılında kurulmuş ve resmi olarak Tanıtım görevi bakanlığa verilmiştir.
Halen Türkiye 40’a yakın Pazar ülkede bakanlığın büroları ile yurtdışı tanıtım operasyonları yapmaktadır. Kurumsal tanıtım bakanlığın koordinasyonundadır.
Ancak artık Ülkemizde sayısı 3000’i geçen tatil otelleri Bakanlığın ve Türk Yatırımcısının vizyonuyla dünya ile yarışan bir çerçeveye ulaştı. Turistik işletmeler kendi içinde ve hizmet kalitesiyle üst sıralarda. İşletmelerden bazıları tanıtım ve pazarlamaya ciddi kaynak ayırırken bazılarının bu yönde çaba göstermediği sektör mensuplarınca ifade ediliyor. Tüm işletmelerin Tanıtım ve Pazarlamaya hem bütçeleriyle ve hem de fiilen katılımını sağlayacak bir kurumsal düzenleme bekleniyor.
Acentelerimiz 1980’li yıllarda yardımcı personel olarak başladıkları işletmelerin patronluğuna yükselen cesur ve çalışkan vatandaşlarımızla sektörün en önemli halkasını oluşturdu. Cesur Acentelerimiz turizmin gelişme yıllarında turist gönderen ülkelerde yapılamaz denilen kontratları ve operasyonları yaptılar. Bugün ülke turizminin geldiği noktada çok önemli hizmetleri oldu. Ancak yüksek risk ve düşük kar marjıyla çalışan acentelerin çoğu sektörden çekilmek zorunda kaldılar. Bu süreç ne yazık ki halen sürüyor ve Türkiye’nin hedeflerini tehdit ediyor.
Benzer şekilde Uçak firmalarımız öncelikle Avrupa’da yaşayan vatandaşlarımızın kurduğu havayolu şirketleriyle Türkiye’ye turist ulaşımının garantisi oldular. Türk Hava Yollarının, Alman Lufthansa ile ortak geliştirdiği Sun Express Hava Yolları başarılı bir deneme olarak ülkemiz turizmini destekledi. Yurtdışından turist taşıyan uçak şirketlerimizin desteklenmesi yanında, Sun Express modelinin Rusya gibi diğer hedef ülke havayolları ile çoğaltılması beklentilerimiz arasında.
Bakanlığımızın bu konularda getireceği düzenlemelerin Yüce Meclis tarafından destekleneceğine inanıyorum.
Bu düşüncelerle görüşmekte olduğumuz TURSAB Kanununda değişiklik yapan tasarının Ülkemize ve Turizm sektörüne hayırlı olmasını diler, Yüce Meclis’i saygıyla selamlarım.
Sadık BADAK
Antalya Milletvekili
31.07.2008