Ülkemizde il ve ilçelerde kurulan Sanayici ve İşadamları Dernekleri sayısının 70’e yaklaştığı bildiriliyor. Hemen aynı kesimin oluşturduğu GİAD’ların da kuruluşları sürüyor. Bu gelişmeyi, işadamlarının “Katılımcı Demokraside” yerlerini almaya hazırlanmaları olarak değerlendiriyoruz.
1923 yılından 1954 yılına kadar 31 yıl tek partili Cumhuriyetle yönetilen ülkemizde, 1950’li yıllarda çok partili parlamenter sisteme geçilmiştir. Bu tarih den sonra yaşanan 40 yıl içinde çok partili temsili parlamenter sisteminin olgunlaşmaya, demokrasinin, halkımızın yaşam biçimi olmaya başladığını görmekteyiz.
Aynı dini paylaştığımız ve aynı Kültür Çemberinde sayıldığımız çevremizdeki ülkelerin hiçbiri çok partili parlamenter sisteme hala geçememişlerdir.
Ülkemizde bugün, “temsili demokrasiden “katılımcı demokrasi”ye geçmenin arayışları içerisindedir. Türkiye bu noktaya kolay ulaşmamıştır.
Çok partili rejime geçilen 40 yıl içerisinde ülkemizin yetişkin insanları, Meslek Odaları, Ticaret ve Ziraat Odalarında toplanmışlar ve bu kesimlerin temsili demokraside yerlerini almaları sağlanmıştır.
Ülkemizde gelişmekte olan “Katılımcı Demokrasi” de yerlerini alacak ana-kitle, Serbest Meslek Odaları, Deniz, sanayi, Ticaret, Ziraat ve Esnaf Odaları mensuplarıdır. Bu insanların hemen tamamı parlamenter demokrasiye inanmış, onun ilkelerini gerektiği şekilde benimseyen milyonlarca yetişkin vatandaştan oluşmaktadır.
Bu kitle içerisindeki işadamları her alanda yenilik ve değişikliği ilk önce gören ve buna öncelikle uyum sağlayabilen kesimdir. İşte; Anadolu’dan fışkıran SİAD hareketinin temelinde, işadamları camiasının bu ileri görüşlülüğü ve Dünya ile yakın ekonomik teması bulunmaktadır.
Son yıllarda ulaşım-haberleşme ve üretim tekniklerinde yaşanan gelişme, bütün dünyada olduğu gibi ülkemizde de insanların yaşama ve düşünme tarzlarında değişikliği yönetim tarzlarına yansıması kaçınılmazdır. Yönetim şekillerinde gerekli değişikliği zamanında yapamayan ülkelerin, çağın gerisinde kaldığı, tarihten görülmektedir. Esasen son 5 yıl içerisinde Devletimizin yönetim anlayışında değişikliğin başladığını, halkın tedricen “Katılımcı Demokrasi” de yerini almasının beklenildiğini ve bunun ifadelerini görmekteyiz.
Bunun son örneği 23 Ağustos 1994 günü Sn. Cumhurbaşkanımız tarafından İ.T.O. toplantısında “kendi işinizi kendiniz yapın” mesajı verilmek suretiyle belirtilmiştir.
Ülkemizde bütün meslek gruplarının, önümüzdeki yıllar içerisinde, kendi alanlarındaki problemlerin ve sorumlulukların altına girmeye ciddi şekilde hazırlanmaları gereklidir. Bu kolayca taşınacak bir yük değildir.
İŞADAMLARI problemlerini çözme sorumluluklarını yüklenirken, bunu yetkilerde de donatabilmek için birbirleriyle yakın işbirliği içerisinde olmalı ve kendi bölgelerinin, öncelikli ekonomik meseleleriyle ilgili BİLGİ ve çözüm yollarına sahip olmalıdırlar. Bölgesinin ekonomik problemlerine ve çözüme ait bilgilere sahip olmayan SİAD’ın güçlü olduğu kabul edilemez.
Endüstri toplumunda güçlü, elinde bilgiyi bulundurandır. Bölgelerimize ve çalışma alanlarımıza ait doğru bilgilere ve bunları kullanma yeteneğine sahip olamadığımız takdirde ülke düzeyinde arzulanan ve hak ettiğimiz yeri alamayacağımızı bilmek zorundayız.
SİAD’ların bulundukları yörenin meselelerine sahip çıkma yolunda ilerlemekte olduklarını memnuniyetle görmekteyiz. Bunun kolaylaştırılması ve gelişmesi için, her SİAD’ın üyeleriyle yılda 20 toplantıdan az olmamak üzere bilgilenme toplantıları yapması gerektiğine inanıyoruz.
Kurulmuş ve kurulacak SİAD’lar arasında ülkemizin coğrafi bölgeleri esas alınarak “SİAD’lar MECLİSİ” (Federasyon, Konfederasyon v.b.) ve her bölgeyi temsil edecek tarzda icra, yürütme kurulu oluşmalıdır.
Ülkemizin önünde bizleri ve çocuklarımızı ilgilendiren;
1. İŞSİZLİK
2. GELİR DAĞILIMINDAKİ BOZUKLUK
3. SATILABİLİR MAL ÜRETİMİNDEKİ DÜŞÜKLÜK
4. VERGİLENDİRMEDEKİ ADALETSİZLİK
5. K.O.B. İŞLT YETERLİ ÖNEMİN VERİLMEMESİ
6. ADALETE OLAN GÜVENÜN ZAYIFLAMASI
7. TİCARİ VE SİYASİ AHLAKIN BOZULMASI
8. İHRACATIN ARTIRILAMAMASI
9. RASYONEL YÖNETİMLERE KAVUŞAMAMA
Benzeri pek çok sorun bulunmaktadır. Bölgesinde yeterli hizmeti yapmış ve sorumluluklarını yerine getiren SİAD’ların ülke düzeyindeki ortak sorunlara da SİAD’lar MECLİSİ aracılığıyla sahip çıkacağına ve bu alandaki sorumluluklarını yerine getireceğine inanıyoruz.
19 Nisan 1995