Bizler 1800’lü yıllarda başlayan Endüstriyel Toplum kulvarındaki yarışta geride kalmış bir toplumun mensuplarıyız. Son 10 yıldır, 1970’li yıllarda endüstrileşmiş ülkelerde başlayan Endüstri Ötesi Toplum yaratma yarışında da (Dünya ligi-1. lig vb.) yerimizi alabilmek için İdari-Siyasi-Ekonomik-Sosyal düzenlemeleri konuşan, ancak bunu gerçekleştiremeyen bir ülke haline geldik. Üstelik ülkemizdeki gelir dağılımı giderek bozuluyor, toplumdaki güvensizlik artıyor, sistemi yeniden tanzim etmesi beklenen merciler çaresiz duruma geliyor. Son 5 yıldır hükümetlerin parça parça iyileştirme gayretleri bütünü kapsamadığından, Siyasi-Ekonomik-Sosyal kargaşa daha da artıyor. Mevzuat-bürokrasi daha ağır ve karmaşık hale geliyor.
Yıllar hızla geçiyor. Bütün kesimlerin benimsediği, beklediği, ülkenin yeniden yapılanmasını sağlayacak düzenlemeleri hiçbir merci gerçekleştiremiyor. Bununla görevli parlamento ve siyasi partiler kendi meselelerine çare bulamayan durumda görülüyor.
Türkiye’nin önünde, Hukuk-Adalet, Vergi-Sosyal Güvenlik Reformları, Bakanlıkları (Devletin) reorganizasyonu, Mahalli İdarelerle birlikte İl İdaresi, Köy İdaresi yasalarında düzenleme, Özelleştirme, Bölgelerin kalkındırılması, Küresel Sermaye karşısında bölgesel kaynakları ve Küçük İşletmeleri koruyacak mekanizmaların bulunması, Siyasi Partiler Yasası-Seçim Sistemi, İki Kanatlı Sistem-Başkanlık-Yarı Başkanlık Sistemi, Anayasa-İdare ve siyasetin artan ve güçlenen rüşvet, illegal faaliyetlerin kontrolünden korunması, siyasi kuruluşların dışındaki kuruluşların yeniden tanımlanması, yeni bir Vatandaş-Devlet, İşletme-Hizmet anlayışının bulunması ve benzeri düzenlemeler acil uygulama bekleyen konular olarak duruyor.
Ülkemiz bu ve benzeri konularını çözemediğinden ENFLASYON’da dünyada birinciliği sürüyor, çözülemeyen konular Türkiye’yi Dünya liginden, medeni Dünyadan uzaklaştırma sinyalleri veriyor. Çok acil, zorunlu düzenlemeler, ANCAK basiretini kullanan (parlamento/siyasi parti dışı) güçlerce yaptırılabiliyor. Bütünü kapsayacak düzenleme yeni bir kesimden ve sivillerden bekleniyor.
Ülkemizde sivillerin, partiler dışındaki örgütlenmesi MESLEKİ KURULUŞLAR-SENDİKALAR-DERNEKLER-VAKIFLAR şeklindedir.
MESLEK KURULUŞLARI
BELEDİYE BİRLİKLERİ
T.O.B.B.-T.E.S.O.B.-T.Z.O.B.
MARMARA-EGE-AKDENİZ
SERBEST MESLEK ODALARI
ORTA ANADOLU-ÇUKUROVA
G.D.ANADOLU-D.KARADENİZ
İŞÇİ-İŞVEREN SENDİKALARI
TİSK-TÜRK-İŞ
DİSK-HAK-İŞ
DERNEKLER ve VAKIFLAR (EKONOMİK-SİYASİ-SOSYAL)
İŞADAMLARI DERNEKLERİ
SİYASİ ve SOSYAL DERNEKLER
SİYASİ ve SOSYAL VAKIFLAR
Bu kuruluşlar toplumun tamamını her seviyede temsil etmekte olup, özellikle son 15 yıldır bünyelerinde iyi yetişmiş çok sayıda uzman ve yönetici bulundurmaktadırlar. Bu kesimlerin hemen tamamı demokrasiye samimiyetle bağlıdırlar. 15 yıldan bu yana gerek kendi alanlarında, gerek ülke ve dünya sorunları üzerinde çok ayrıntılı bilimsel çalışmalar, raporlar hazırlamış bulunuyorlar. Ülkemizde ayrıca, Üniversitelerde-Basın kuruluşlarında-Emekli veya Faal Bürokrasi nezdinde-Hariciye-Askerlik alanlarında basiretli, yetişmiş, mümtaz şahsiyetler bulunuyor. Parlamento içinde bir çıkış yolu bulabilmek ümidiyle sağduyulu bazı milletvekillerinin oluşturduğu bir Diyalog Gurubu var.
Bu kesimlerin tamamından oluşarak, bir takvim ve program dahilinde (18-24 ay) çalışmalarını sürdürecek “YENİDEN YAPILANMA KONFERANSI’na ihtiyaç bulunduğuna inanılmaktadır. Ülkemizde bu konferans çalışmalarını başlatıp, sürdürecek birikim ve ciddiyete sahip meslek kuruluşlarımız ile Dernek ve Vakıflarımız bulunmaktadır. Bir “SİVİL MECLİS” anlayışıyla çalışmalarını tamamlayacak konferansın gerçekleştirilebilmesi önemli bir ihtiyaç olarak görülmektedir.
Önerilen “Yeniden Yapılanma Konferansı” benzeri bir sivil müessesenin Fransa’da Etats Generaux 1302 tarihinden bu yana bunalımlı dönemlerde görevini yaptığı bildirilmektedir.
12 Aralık 1997